Nurten
DEMİR
Şehit Düştüğü Tarih: 14 Temmuz 1992
Şehit Düştüğü Yer: İstanbul Kasımpaşa
Doğduğu Tarih: 1970
Doğduğu Yer: Elazığ
14
Temmuz 1992’de Kasımpaşa’da yoldaşı İsmaill Akarçeşme ile birlikte kaldıkları üssün kuşatılması üzerine
çatışarak şehit düştüler.
Elazığlı
bir Kürt ailenin kızı olan Nurten, ülkemizde kadının mahkum
edilmek istendiği karanlık köşelerden kendini kurtarıp, mücadelenin
aydınlığında, aydınlatıcılığında gerçek kimliğini bulmuş kadın devrimcilerimizden
biridir. Gerici düşünce kalıpları ne feodal çevresinde, ne de ortaokulu okuduğu
Üsküdar İmam Hatip Lisesi'nde onu teslim alabildi, köleleştirebildi.
Muhasebeci
olan Nurten 1989 yılında tanıştığı devrimci mücadelede sürekli coşkulu, atak ve
cesur bir çizgi tutturdu. 1990 yılına kadar Kadıköy Kültür Derneği'nde ve bir kısım
mahalli bölgelerde devrimci çalışmalarını sürdüren Nurten, bu nedenle üç kez
gözaltına alınıp, işkencelerden geçirildi, birinde de 6 ay süren bir tutukluluk
yaşadı. İşkence tezgahlarından da, tutsaklık koşullarından
da geri adım atmak bir yana, kendini yenileyerek, eksikliklerini görüp gidererek
geçen Nurten'in devrimciliği geçici bir heves değildi. Tüm bu zorluklar
karşısında sorgulamasını devrimciliğinden değil, eksikliklerinden başlattı.
Öncelikle onları mahkum etmenin kişiyi geliştiren bir
olgu olduğunu gördü. Nurten'in başka türlü davranması da beklenemezdi, çünkü o
kendini ve çevresini bir araştırmacı, bir psikolog titizliğiyle sorgulayan,
aynı zamanda aldığı işi mutlaka yapacağına inanan bir Devrimci Solcuydu. Bu
özellikleri onun devrimci mücadelede duraksamaksızın sürekli ileri giden bir
çizgide olmasını sağladı.
Ocak
1992 tarihinden itibaren SDB örgütlenmesi içinde görev alan Nurten, kendisini
bir geleneğin, bir yapının ayrılmaz bir parçası olarak gören, o bütünün güç ve olanaklarını
içinde hisseden bir devrimciydi. Ona göre devrimci sol, "Marksizm-Leninizmi Türkiye koşullarına göre
uyarlayan, Mahir Çayan'ların başlatmış olduğu geleneği günümüze kadar getiren
ve onu geliştiren (o mirası devralan), Türkiye halklarının bağımsızlığı için
mücadele veren, halklarla bütünleşmiş kitle hareketi olarak değerlendiriyorum.. Ben kendimi örgütümün bir parçası olarak görüçyorum, benim için örgütüm ailem demek"ti.
Kendini
yalnız nisseden, halktan, örgütünden, yoldaşlarından,
mücadeleden soyutlayan bir devrimcilik bir yerde tıkanmak, kişisel çözümsüzlüğü
yaşamak zorundadır. Nurten ve onlarca şehidimiz böyle bir yalnızlığı hiç
yaşamadılar. En zor koşullarda, yüzlerce katilin kuşatması altında dahi güçlü
olmalarını, karşılarındaki canilere korku salmalarını bu ruh haliyle
başardılar. Nurten bu gerçeği bir kez daha gösterdi. Devrimcilirk,
örgüttür, mücadeledir, halktır, yoldaşlardır ve bu yüzden ölümsüzlüktür.
14
Temmuz 1992 günü İstanbul Kasımpaşa'da yoldaşı İsmail ile birlikte ihanetin,
faşizmin kuşatmasına karşı yiğitçe direnen, sürüngen bir yaşam yerine
ölümsüzlüğü seçen Nurten, mücadelemizde yaşayacak, onlarca-yüzlerce Nurten
olacaktır.
(Yukarıdaki
özgeçmiş, Mücadele dergisinin 18 Temmuz 1992 tarihli 3. sayısında
yayınlanmıştır.)
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...
Yoldaşları, yakınları Nurten Demir’i Anlatıyor: